Hürriyet Yazarlarından, Sevgili Yonca TOKBAŞ'ın bugünkü yazısını okudum ve bu müthiş , içimi coşturan, kanatlarımı kaldıran bu kampanyasına acilen destek vermek istedim.
Tüm blogcu, blogger, günlük sahibi olan arkadaşlarımı , dostlarımı da bu kampanyaya davet ediyorum.
Sevgili Yonca, yazısında belirttiği üzere de yazısını kullanmamıza izin veriyor.
İnsanlığımızı hatırlatan bu gündelik , samimi, sıcak, içten eylemleri lütfen yapalım diyorum.
Yonca'cığım , kanatların kırılmayacak...
Biz hala İN-SA-NIZ.
Umarım davetimi kırmazsınız canım arkadaşlarım...
Hepinize sevgi dolu, bahar dolu Merhabalar dileğimle,
HEPİNİZE MERHABA!
Bu arada fotoğrafı da Sevgili YONCA'ya ithaf ediyorum.umarım beğenir ve beğenirsiniz.::)))
İŞTE SEVGİLİ YONCA'NIN YAZISI:
Özür dilerimBen bir hata yaptım.
Hani ağzımdan kaçtı derler ya…
Farkında bile değildim üstelik.
Bana; insanı öfkeyle dolduruşa getiren bir yazı yazdığımı düşündüğü için eleştirisini yollayarak güzelce kulağımı çeken bir okurum; “Lütfen yazılarınızda “balgam” gibi bir kelime kullanmayın” dediğinde farkına vardım.
Ben de öfkeme yeniliyorum.
Yanlış bu işte.
Bunu fark ettiğimde başka bir şeyi daha fark ettim.
Bizim için, sevinç ve takdir dile getirmek zor.
Sövmek ve yermek çok kolay.
Yüreklendirme yok.
Özür dilemeyi bilmiyoruz.
“Merhaba dersen borçlu çıkarsın!” şeklinde yaşıyoruz.
Maç galibiyetleri dışında sevinçten sokaklara döküldüğümüz var mı? Onda da silahlar patlıyor zaten...
Peki ya hiç olumlu eylem yapmışlığımız?
Yani demek istediğim, bugüne kadar beğenmediğimiz bir şey olduğunda ya hep bağıra çağıra tepiştik ya da ışık söndürerek, siyah kurdele takarak kızgınlığımızı dile getirdik.
Aydınlık Türkiye için kendimizi karanlığa mahkum ettik. Ha diyeceksiniz tasarruf ettik... O ayrı da...
Ben başka bir şeyden bahsediyorum.
Neden “Merhaba Deme Eylemi” yapmıyoruz?
Kimseden korkmadan, inadına, herkese gülümseyerek “Merhaba!” desek mesela...
Bunu bir eylemle başlatıp kendimize iyi bir alışkanlık edindirsek ya.
Ya da ne bileyim...
Öfkeye inat “Gülümseme Eylemi!” yapsak.
Siyah kurdeleler yerine, GÖKKUŞAĞI renklerinde kurdeleler taksak arabalarımızın antenlerine.
Radyolarımız insanlara “Günaydın!” deme çağrısında bulunsa...
Nezaket adına “Bayanlara Kapı Açma Eylemi” başlatsak mesela.
Küfür edenin ağzına pul biber sürmek yerine, “Al sana şeker! Ye de ağzın tatlansın eylemi” yapsak...
İyi bir başlangıç olmaz mı?
Radyolardan, büyük yazarlardan, blogculardan bu konuda destek istesem, alabilir miyim?
Bu önerimi elden ele dolaştırsak, destek çıkar mı birileri sizce?
Yoksa ben hayal aleminde uçmaya başladım da,
Kanatlarım kırılıp düşecek miyim yere?
Yonca
“umutekeriyilikbiçer”
Hani ağzımdan kaçtı derler ya…
Farkında bile değildim üstelik.
Bana; insanı öfkeyle dolduruşa getiren bir yazı yazdığımı düşündüğü için eleştirisini yollayarak güzelce kulağımı çeken bir okurum; “Lütfen yazılarınızda “balgam” gibi bir kelime kullanmayın” dediğinde farkına vardım.
Ben de öfkeme yeniliyorum.
Yanlış bu işte.
Bunu fark ettiğimde başka bir şeyi daha fark ettim.
Bizim için, sevinç ve takdir dile getirmek zor.
Sövmek ve yermek çok kolay.
Yüreklendirme yok.
Özür dilemeyi bilmiyoruz.
“Merhaba dersen borçlu çıkarsın!” şeklinde yaşıyoruz.
Maç galibiyetleri dışında sevinçten sokaklara döküldüğümüz var mı? Onda da silahlar patlıyor zaten...
Peki ya hiç olumlu eylem yapmışlığımız?
Yani demek istediğim, bugüne kadar beğenmediğimiz bir şey olduğunda ya hep bağıra çağıra tepiştik ya da ışık söndürerek, siyah kurdele takarak kızgınlığımızı dile getirdik.
Aydınlık Türkiye için kendimizi karanlığa mahkum ettik. Ha diyeceksiniz tasarruf ettik... O ayrı da...
Ben başka bir şeyden bahsediyorum.
Neden “Merhaba Deme Eylemi” yapmıyoruz?
Kimseden korkmadan, inadına, herkese gülümseyerek “Merhaba!” desek mesela...
Bunu bir eylemle başlatıp kendimize iyi bir alışkanlık edindirsek ya.
Ya da ne bileyim...
Öfkeye inat “Gülümseme Eylemi!” yapsak.
Siyah kurdeleler yerine, GÖKKUŞAĞI renklerinde kurdeleler taksak arabalarımızın antenlerine.
Radyolarımız insanlara “Günaydın!” deme çağrısında bulunsa...
Nezaket adına “Bayanlara Kapı Açma Eylemi” başlatsak mesela.
Küfür edenin ağzına pul biber sürmek yerine, “Al sana şeker! Ye de ağzın tatlansın eylemi” yapsak...
İyi bir başlangıç olmaz mı?
Radyolardan, büyük yazarlardan, blogculardan bu konuda destek istesem, alabilir miyim?
Bu önerimi elden ele dolaştırsak, destek çıkar mı birileri sizce?
Yoksa ben hayal aleminde uçmaya başladım da,
Kanatlarım kırılıp düşecek miyim yere?
Yonca
“umutekeriyilikbiçer”
FOTOĞRAF:KIZIM İREMSU
JÖLE YAPIMI:BEN::))
16 yorum:
Canım Papatyam,
çok güzel bir davet. Blogumda yazımın altına not olarak ekledim..
Öpüyorum hayatım seni. www.misssgibi.com
Zerrin'im Misim canım davetime icabet ettiğin için çok ama çok teşekkür ederim...
Sevgiyle, sağlıkla kal...
İlkay
selam ilkay'cığım bende destek için yazıyı bugün yayınlayacağım canım doğru söze nedenir bence çok güzel bir davet yüreğine sağlık yazan arkadaşın da ellerine sağlık sevgiyle kal canım
Sevgili ilkay, bloğunu ilk kez tesadüfen ziyaret wettim ve karşıma çıkan bu yazı ve nazikçe davetin beni çok etkiledi, bloğumda yayınladım, umarım paylaştıkça çoğalırız...
sevgiler
www.pastanaz.blogspot.com
nazan
Canım, çok çok güzel bir davet bu! İnsanı gülümseten, ruhunu aydınlatan, içini arındıran nefis bir davet! Seve seve katılırım! Ve seni böylesine güzel, içten, anlamlı bir etkinlik başlattığın için yürekten kutluyorum! İlkayım, ruhuna sağlık tatlım!
Canım, her iki sitede de etkinliğe katılmış durumdayım. Mutlulukmutfaktagizlidir ve öğrenmek heryaştakeyifli.
Seni kocaman öpüyorum benim güzel yürekli arkadaşım!
bu daveti sonuna kadar destekliyorum,benim hayat felsefem bu zaten.slmlar.
Ne kadar guzel bir davet, bir kisinin mutlulugu, gulumseyisi kac kisiyi mutlu ediyor. Mutlulukda zincirleme halka gibi birsey, kisiden kisiye yayilip sana geri geliyor. Cok begendim ve sabah sabah icime mutluluk kattigin icin de tesekkur ederim. Tabii ki yazimin altina hemen linkini verecegim...Sevgiyle ve mutlulukla kal...
Merhaba...
Daha dün bir arkadaşıma yazmıştım hiç etkinliğe katılmadım diye.Demek adım gibi bir etkinliğe katılacakmışım:)
Bu yazınızı bloğumda yayınlayarak etkinliğinize katılmak istiyorum.
Merhaba ve merhaba...
Davetine candan katılıyorum canımm...Böyle güzel, içten, imsanlık ve sevgi dolu davete hayır denirmi hiç...Sevgiyle kal gülücüklerle:)))))
Harika bir yazı iyiki paylaşmışsın..
sevgiler..
Merhaba İlkay ve İremsu,
Nazik ziyaretin ve davetin için çok teşekkür ederim. Ben de böyle bir kampanyayı yürekten destekliyor ve öncülerden olduğunuz için de sizleri tebrik ediyorum.
Sevgilerimle,
Merhaba, çok güzel bir davet. Duyarlı olduğunuz ve duyarlı olmaya teşfik ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım bu oran çoğalır ve çocuklarımıza iyi bir gelecek sunarız. www.cimcimeninyemekaski.blogspot.com
Sevgili İlkay blogunuzua bir tesadüf eseri rastladım ve herhalde kampanyanın ilk günleri idi kampanya o kadar hoşuma gittiki tam bemin yaşam felsefemi anlatıyor.İşlerimin yoğunluğu ve etkinlik tariflerim yüzünden bu güne kaldı.Özür dilerim.Böyle güzel bir kampanyaya geç katıldığım için.Sizede çok teşekkür ediyorum böyle bir kampanyayı bize duyurduğunuz için.Şimdi yazıyı eklemeye bloguma gidiyorum.
BENDE BİŞEYLER KARALADIM..DAVET İÇİN TEŞEKKÜR EDER GÖZLERİNDEN ÖPERİM CANIM !!!
Sevgili Papatya yazıya bayıldım. Bende koymalıyım sayfama. sevgiler
Yorum Gönder